Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş Yerleşkesi’nde gerçekleşen sempozyumda, tüketicilerin ulusal ve uluslararası hukuki hakları, tüketici haklarına yönelik Türkiye’den ve dünyadan gelişmeler, tüketici örgütlerinin güncel çalışmaları, gıda güvenliği ve gıda politikalarıyla rekabet gibi konularda sunumlar yapıldı, katılımcıların soruları yanıtlandı.

İstanbul Arel Üniversitesi, Tüketici Örgütleri Konfedarasyonu (TÖK) ve Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) ortaklığında düzenlenen “Tüketicinin Evrensel Hakları Sempozyumu” saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından açılış oturumu ile başladı.

Açılış oturumunda konuşan TÖK Genel Başkanı Fuat Engin tüketici farkındalığı ve eğitimlerinin yetersiz olduğunu ifade ederek; “Artık dünyanın birçok ülkesinde devlet ve tüketici örgütlerinin iş birliği içerisinde olduğunu, aynı zamanda tüketici örgütlerinin o ülkenin tüketici politikalarını belirleme noktasında faaliyet gösterdiklerini çok net bir biçimde tespit edebiliyoruz. Meseleye ürün güvenliği açısından baktığımızda dünyanın birçok ülkesinde ürün güvenliği açısından tüketici örgütleri test, analiz, kıyaslama yapabilecekleri laboratuvarları yönetirken Türkiye’de bizler bunu hayal bile edemiyoruz. Tüketici hakem heyeti üyelerinin yeterince eğitimli olmadığı ve ortak karar birliğinden yoksun olduğu Avrupa Birliği’nin bu yılki raporunda bir kez daha teyit edildiğini tespit ediyoruz. Tüketiciyi korumakla ilgili bir sistem artık tüketici lehine karar üretmekten giderek yoksun hale gelmektedir.  Tüketici örgütleri ne kadar güçlenirse tüketiciler o kadar bilinçli olur. Tüketici örgütleri güçlenirse çok daha kolay örgütlenirler. “ dedi.

“Bu Sempozyum Uluslararası Nitelikte Önem Taşıyor”

Sempozyumun açılış oturumunda konuşan Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Aslı Makaracı ise sempozyum hakkında bilgiler verdi.

Prof. Dr. Aslı Makaracı; “Bu sempozyumda aslında bir önemi var oda biz hukukçular hep tüketici hukukuna ilişkin sempozyumlara katılıyoruz ve klasik konulardan bahsediyoruz. Hep bir sözleşme türünü anlatıyoruz. Hep kanunlara açıklamaya çalışıyoruz. Oysa bu sempozyumda uluslararası nitelikte önem kazanıyor. O da bildiğiniz üzere Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilir kalkınma amaçları göz önüne alınarak aslında bir program hazırlandı. Çünkü bu amaçların temelinde tüketiciyi korumak var. Bildiğiniz üzere bu 17 amaç; “Yoksulluğa son. Açlığa son. Sağlık ve kaliteli yaşam. Nitelikli eğitim. Toplumsal cinsiyet eşitliği. Temiz su ve sanitasyon. Erişilebilir temiz enerji. İnsana yakışır iş ve ekonomik büyüme. Sanayicilik ve altyapı. Eşitsizliklerin azaltılması. Sürdürülebilir şehirler ve topluluklar. Sorumlu üretim ve tüketim. İklim eylemi, sudaki yaşam, karasal yaşam, barış, adalet ve güçlü kurumlar. En sonuncusu da bu amaçlar için kurulan ortaklıklar.” Dolayısı ile bu sempozyumun başlıklarına baktığımızda barınma hakkından, temiz gıdadan ve eşitlikten, rekabetin sonucunda tüketicinin korunmasından, bilinçli bir üretim ve tüketimden söz ediliyor olduğunu göreceksiniz.” ifadelerini kullandı.

Sempozyumda Tüketici Hakkı Sorunlarına Çözüm Önerileri Getirildi

Sempozyumda barınma hakkının en temel insani haklardan biri olduğu, her kadının ve erkeğin, çocuğun barış içinde güvenli ve onurlu bir şekilde yaşayabileceği bir ev edinme, toplumda yer bulma hakkı olduğunu ifade edildi.

Barınma hakkıyla ilgi ihtiyaç ve problemlerin tüm dünyada giderek arttığını vurgulanırken bu alanda insan haklarını baz alan hukuki bir yaklaşımın belirlenmesi gerektiği ifade edildi.

Birbirinden önemli bilgilere yer verildiği sempozyum “Tüketicilerin Güvenli ve Temel Gıdaya Erişiminde Yaşanan Sorunlar, Çözüm Önerileri, “Tüketicilerin Seçme Hakkı, Zararlarının Karşılanmasında ve Satış Sonrası Hizmetler Yaşanan Sorunlar, Çözüm Önerileri, “Rekabetin Kurulması Alanında Yaşanan İhlaller, Çözüm Önerileri” ve “Sempozyum Değerlendirme ve Sonuç Bildiri” oturumu ile sona erdi.